kayıt

hayata dair gülümseten detaylar

  1. 14
    cadde üzerinde tartı başında oturup "abla tartılır mısın?" diyen çocuğa bir çikolata alıp verdiğinde yüzünün gülümsemesi, gözlerinin parlaması ve sımsıcacık sarılılması. azıcık sohbet edip ne olmak istediğini sorduğumda veteriner olmak istediğini hatta kazandığı parayla sokak kedileri için süt aldığını söylemesi. beraber bir markete gidip birkaç abur cubur ve kediler için süt alışımız.
  2. 15
    Hoşlanılan kızın kitabımı incelemek için alması ve geri iade etmeyi unutması üzerine akşam saatlerinde telefon aracılığıyla bir saat yirmi dakika boyunca telefonda kitabı okuması. Bundan daha mutlu edici ne olabilir ki? kitap çok beğendiğim bir kitaptı ve daha önce iki kez okumuştum, onun tatlı sesinden duymak çok daha güzel oldu. Teşekkürler tanrım.
  3. 16
    kanser hastası bir anneannem var.bugün mide ameliyatından kalan dikişlerini almaya gittik.
    trafik almış yürümüş.ayağım gaz-fren yapmaktan uyuşmuş halde.güneş bir yandan.

    kartal devlet hastanesi gastroenteroloji bölümüne gitmekteyiz(hastaneye 1 km civarı bir yol kaldı) derken, bir tane su satan çocuk tıklattı camı.
    ben de torpidoya uzanıp oraya attığım bozukları aldım.4-5 lira bir şey vardı.2 tane de su aldım.
    tam camı kapatıyordum.
    ''abi hastaneye mi gidiyorsunuz'' dedi.(annanemden anlamış veled)
    sen de mi oraya gidiyorsun dedim. ''annem orada abi, ameliyat oldu 4 gün önce''
    neyse annem benden önce davrandı zaten''gel canım seni de bırakalım'' dedi.(kucağına aldı su poşetini öne yanıma oturdu)

    +abi sen galatasaray'lı mısın? (aynada küçük bir bileklik var gs'li)
    -aynen başka neyi tutacağdım ya, sen hangi takımlısın? (bir de tatlı hergele.kumral yeşil gözlü hafif tombalak)
    +sorulur mu abi fenerbahçe tabi!
    -in len arabadan! (ibneliğine yapıyorum tebessüm ederek söyledim)
    +inerim zaten yürüyerek de gidiyordum yakın!! (bir de alıngan totoş sorma)
    -olm saçmalama şaka yaptım.
    +yok inicem zaten sevmedim seni.
    -ama ben seni çok sevdim.
    +inicem! ya da bir şartla inmem.
    -ha söyle.
    +ben en büyük diyeceğim sen fener diyeceksin.(tam holigan namusuz)
    -demem.
    +tamam iniyorum(kapıya yeltendi)
    annem;judasr!!! (bu; sinir etme ağzına vurmayayım tonlaması)
    -tamam lan tamam kabul! fener kısmını demem.en büyük kısmını derim.hadi 3 2 1 ''en büyük''
    +fenerrrr!! ''içimden cimbom dedim amk''

    allah'ın veledi ya oyuncak etti bizi bugün.tatlı olmasa vururdum ağzına.
  4. 17
    üsküdar'da sahilde yürürken 7 8 yaşlarında bi çocuk yanıma gelip para istemişti. çocuğa bakınca üzüldüm biraz ve aldım çocuğu yanıma oturduk bi banka muhabbet ettik. okula gidiyor musun dedim olumsuz yanıt geldi. nedeni sordum bişey demedi. üzülmüştüm baya. öyle laf lafı açtı konuştuk. sonra bi baktı toka takıyorum. gülmeye başladı abi erkek toka takar mı diye. etrafımızdan insanlar gelip gidiyor bu hala gülüyor. olum sus gülme falan susturamadım çocuğu. bi yandan bende gülüyorum tabi.
    öyle bir bir buçuk saat muhabbet ettik. herşeyi konuştuk konu takıma geldi. çocuk bursa sporluyum demişti. hiç unutmuyorum. fenerbahçeli olur ise cebimdeki bütün bozuk parayı vermem konusunda anlaştık ve çocuk fenerbahçeli oldu. bende çıkardım cebimden bozuk paraları çocuğa verdim. o günde nası olduysa cebimde 8 9 lira 1 liralık madeni para vardı. çocuk parayı görünce gözleri açıldı, yüzü güldü ama sonra duraksadı. parayı almadı. abi bu para çok bana burdan 1 lira versen yeter demişti.
    o çocuğun o bi liranın kendisine yeteceğini söylemesi. hala aklıma geldikçe hafiften bi gülümserim. inşallah okula gidebilmişsindir çocuk.
  5. 18
    6 aylık yeğenim bugün ayaklarının olduğunu fark etmiş, öğrenmiş sabah uyandığından beri durum bu:

    i.hizliresim.com/...

    i.hizliresim.com/...

    i.hizliresim.com/...

    Asla ayaklarını bırakmıyormuş sanırım kaybolmalarından korkuyor asdfghs
    • Yahu nazar değer maşallah diye tıklatın resimlere. Ekranı ısıracam ya tipe bak
      -ciddi
    • Teşekkür ederiz ^^
    • Mahmure kız yoksa düştün mü?
      -piç
    • Bebeyim sen beni çok yanlış tanımışsın
      -piç
  6. 19
    Bilenler bilir yaklaşık 1 yıl önce bir karar almıştım (bkz: her şeyi bırakıp gitmek) başlığına da gerekçelerimi yazmıştım. Tabi o zamandan bu zaman çok şey değişip bu fikir daha da olgunlaştı. Yola çıkmaya karar verdiğimden beri çok güzel şeyler gelişti. Bunlardan biri bu sabah meydana geldi.

    Bolivya'da bulduğum ispanyolca kursuna naasıl giderimin hesaplarını yapıyordum. Abim thy çalışanı olduğu için direkt uçuşlarda indirimli bilet hakkım oluyor. Bolivya'ya da direkt uçuş olmadığı için Brezilya/Sao paulo şehrine gidip ordan Bolivya'ya geçerim diye düşünüyordum. Sonra aklıma Brezilyalı bir arkadaşım geldi...

    2014 yılında Avrupa gezisinde bana eşlik eden arkadaş amsterdamdan türkiyeye dönmüştü. O zamana kadar navigasyon için onun telefonunu ve onun güzel ingilizcesiyle hareket ediyorduk. O gittikten sonra ben sudan çıkmış balığa döndüm desem yeridir. Telefon kötü şarj tutmuyor ingilizce de allaha emanet. O istanbula ben praga gittim. Pragda zar zor kalacağım hosteli buldum ve odaya girdim. Hemen yan yatağımda bir çocuk uyuyor ve yatağının üzerinde kırmızı ay yıldızlı Türkiye tshortu var. Ohh bee iki kelam edebileceğim biri var dedim. Çocuk uyandı. "Dostum naber ya ben de türküm ingilizcem de pek iyi değil insanlarla uzun uzun sohbet edemiyorum canım sıkılmıştı." diye yardırmaya başladım -aslına bakarsanız daha önce insanlarla tanışma şeklim hiçbir zaman böyle bodoslama olmamıştı- Çocuk bakıyor bana ben ona bakıyorum tanıdık bir şeyler söylesin diye ama yok. Meğer çocuk brezilyalıymış. Praga gezmeye gelmiş bir kadına aşık olmuş ve yaklaşık bir aydır onunla tekrar görüşmek ümidiyle pragda kalıyormuş. İşte o çocuğa yazdım dün. Brezilya sao paulo dan bolivyaya nasıl giderim diye. Meğer çocuk sao paulo da kalıyormuş. İstersen bende kalabilir sana bu şehri gezdirebilirim dedi. (Geçen de güney amerika ile ilgili bir kitap okuyordum ve bonito diye bir yerden bahsediyordu, araştırdım ve mükemmel bir yer nasıl giderim diye düşünüyordum) buradan sonra bonitoya geçip orayı gezip bolivyaya gidebilirsin dedi. That must be joking maaan dedim muhteşem ingilizcemle.

    Sadece 2 gün gördüğüm ve toplamda 20 dk muhabbet ettiğim adam yeni hayatımın ilk adımlarında karşıma çıktı.

    Mutluyum sözlük, az kaldı.
  7. 20
    Şimdik size belki önemsiz gelebilecek ama bana mutluluk veren başımdan geçen olayı anlatacağım.
    Bundan tam 3 hafta önce arkadaşlarımla beraber Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için Kayseri'den Ankara'ya gittik Sırtımızda kocaman ve ağzına kadar dolu çantalar ile polisler tarafından defalarca aranarak zar zor metroya ulaştık.Ona buna çarparak kendimize bir yer bulduk ve oturduk. Tam karşıma da orta yaşlarda bir teyze oturdu.Ama o kadar rahatsız olmuş bir şekilde bakıyordu ki arkadaşım kendisinden özür diledi. Kadın önce hepimizi tek tek inceledi ve Nereye gittiğimizi sordu. Anıtkabir cevabını alınca çantalarımıza baktı ve nerden geldiğimizi sordu. Kayseri dedik, duraksadı."Siz taa Kayseri'lerden bayramı kutlamak için Ankara'ya mı geldiniz? Aferin çocuklar, tebrik ediyorum sizi. Kalıcak yeriniz var mı? ...Buyrun sizi evimde ağırlayım, yemekler yapayım" dedi. Teşekkür ederek akşama geri döneceğimizi söyledik.

    işte o an kalpler ısındı..
    • 23 nisan moderatörümüze de bu yakışırdı !!11!!111 Helal olsun be :D ccc ponki reyiz ccc
  8. 21
    Küçük bir bebeğin kucağınızda uyuyakalması
  9. 22
    Saç kestirmek.
    Kurtuldum bütün hırçiklerden.
    • Söyle yavrum ^^
  10. 23
    yarının tatil olması.
  11. 24
    kedilerin kendinden geçmiş uzanma şekilleridir. *